anne bebek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
anne bebek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Mayıs 2015 Cuma

Berkin'in Arkadaşları Gelmiş Hoşgelmiş

   Bir yerde okumuştum bebeklikte sosyalleşme veya ilişki kurma 6. aydan sonra birbirlerine bakarak, dokunarak, taklit ederek oluşmaya başlarmış. Birbirine yakın aylardaki bebekleri bir araya sık sık getirmek gerekiyormuş. 
   Bu sosyalleşmeye bebeklerimizin tabi ki ihtiyacı var; ama doğumdan sonra eve hapsolan, bebeğine en mükemmeli verebilmek için şahsi bakımlarından vazgeçen, evde rutin işler peşinde koşan, birazcık nefes almak isteyen biz annelerin daha çok ihtiyacının olduğunu düşünüyorum. 
   Hamileyken fırsat buldukça bir araya geldiğimiz arkadaşlar vardı. Bir araya geldiğimizde kimin ne kadar kilo aldığını, şişen ayaklarımızı, çatlaklarımız olmasın diye kullandığımız kremleri, aldığımız vitaminlerden tutun doğum yapılacak hastahaneye, doğum yöntemlerine kadar fikir alışverişinde bulunurduk. 
   Şimdi karnımızda ki o mucizelerin hepsi dünyaya geldi. Artık büyüdüler. Birbirlerine ziyaretlere gider oldular.
   Bugün Berkin'in yanına Ali Çağan ve Başak Tanem ziyarete geldi. Ali Çağan Berkin den 2.5 ay küçük Başak Tanem 40 gün kadar büyük.
   Bir evde üç bebek olunca tahmin edersiniz ki ortalığın savaş alanına dönmesi çok da uzun sürmedi :) :) :)
   Minikleri uyutmak için 3 ayrı odaya dağıldık. Uyutabildik mi? Hayır. Sanki aralarında anlaşmışlar uyumamak için. Biz direndik onlar direndi en sonunda mutfakta biri mama sandalyesinde, biri yerde oyun halısında, diğeri de kucakta bize eşlik ettiler. 
   O küçük bedenleri bize daha fazla kafa tutamadı ve üçününde uyuduğu bi yarım saat bize ilaç gibi geldi.
   Peki bu miniklerin sosyalleşmeleri nasıl oldu ?  Yan yana getirdiğimizde birbirlerinin saçlarını yoluşturdular, tekmelediler, bağırış, çağırış derken kendi aralarında bayağı bile iletişim kurmuş olmalılar.
Berkin -Ali Çağan -Başak Tanem


   Miniklerle eğlenceli bir gün geçirdik. Anneleri Mehtap ve Hülya' yada geldikleri için teşekkür ederiz.
   

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Berkin Ormanda

   Havalarda bir türlü ısınmadı ki dışarı çıkıp bi hava alalım.
   Sabah bakıyorum evet bugün sıcak olacak diyorum apar topar Berkin'i giydir, yiyeceklerini al, suyunu al, arabada durmaz oyuncak al, yedek kıyafet
al, pusetini, battaniyesini  derken bir dünya eşyayla dışarı çıkıyoruz. Çıkıyoruz çıkmasına da ben bu hazırlığı yapıp çıkana kadar hava suratını yine asmış oluyor. Neyse bu kadar niyet ettik deyip yine de çıkıyoruz. Çok sürmüyor Berkin üşüyüp hasta olmasın diye hele birde bir salgın dolaşıyor etrafta bulaşmasın diye erkenden dönüyoruz.
   Şimdi bu gezmek miydi?
   Büyük yorgunluk...
Bugün de güneşli bir güne uyandık. Fırsat bu fırsat dedik ve dışarıya çıkmak için hazırlık telaşı yine başladı. Evimize çok yakın bir yerde baraj ve çok güzel bir orman var. İstanbul da yaşayan bizler için bir cennet diyebilirim. Dolaşmak için çıkılan gün havanında sıcak devam etmesiyle plansız programsız bir şekilde pikniğe döndü. Berkinin ilk pikniği olacaktı.
Yanındaki salıncakta hızla sallanan çocuğa;
-'Bu nasıl sallanıyor ya' bakışı

Ormanın içindeki parka gittik.  Berkin'i salıncakta sallamak istedim ama ya salıncak bize uygun değildi yada Berkin'i biraz daha büyütmeliydim.
Uyku öncesi sarılma, öpüşme, koklaşma...

 Berkin piknik dinler mi uykusu gelince yatacak karnını doyurup uyku saatini geçirmemek için uyutma çabasına girdim. Bebek arabasında bi o yana bi bu yana derken uyuya kaldı oğlum. Hâlbuki hiç de umutlu değildim ilk kez dışarda bir yerde hemde beşiğinden başka bir yerde uyudu. Açık hava yaradı. Kocaman çam ağacının altında kuş sesleri hafif bi rüzgar esintisi ohh mis yerinde olmak vardı valla.
Anneye  -Ceee

 Çok hazırlıksız başlamıştı günümüz (belki de plan program yapmamak en iyisi) ama güzel sonlandı.

   Küçük ailemle mutlu bir gün daha...

1 Nisan 2015 Çarşamba

Çok Güzel Anıların Olsun

     Canım annem benim için yıllardır sakladığı bebekliğime ve çocukluğuma ait hatıraları evlenirken çeyizimle beraber verdi. Bir kaç tane fotoğraf karesi, ilk patiğim, yeleğim, battaniyem, nohut küpem, mavi boncuklu kolyem, beslenme önlüğüm, dantel yakam ve saç bandım. Saklanan bu hatıralar yıllar geçtikçe benim için daha da anlamlanıyor. Bu güzel anıları sakladığın için teşekkür ederim annem.
      Bende Berkine, canım oğluma güzel hatıralar bırakmak istiyorum. Bu bloğu yazmaya başlamamdaki amaçlarımdan birisi de zaten buydu. Bir gün gelecek ve bu yazdıklarımı bal oğlum da okuyacak. Oğlum için hamile kaldığımdan beri günlük tutuyorum. Hafta hafta bende ve bebeğimde olan değişiklikleri ultrason resimlerini de ekleyerek doğumuna kadar yazdım.
     Doğum sonrasında Bebeğimin Güncesi isimli bir defter edindim. (internette bilindik bazı sitelerde satılıyor) Bu defterde bebeğinizin soyağacını yapabileceğiniz, el ve ayak izini alabileceğiniz, ilk ultrason resminden doğduğu günkü resmini yapıştırabileceğiniz, doğduğu gün gündemde olan haberlere, o zaman ki fiyat listesine kadar bir çok şeyin düşünüldüğü yazarken de çok eğleneceğiniz sayfalar mevcut. Hem sizin için hem de bebeğiniz için çok güzel bir hatıra olacaktır.

Bunların dışında bende oğlumun ilk giydiği tulumunu, şapkasını, patiğini, ayakkabısını saklıyorum.
Doğum sertifikası

      Bir de göbek bağımız var. Oğlumla aramızdaki ilk bağımız. Bir batıl inanç vardır göbek bağını nereye gömersek gelecekte  gömüldüğü yerde iş bulurmuş yada orda okurmuş.  Ne kadar inanmasam da söz konu oğlum olunca yapmadan duramadım. Oğlumun ilerde okumasını istediğim yer ODTU. Bizde oğlumun göbek bağını ODTU nün bahçesine gömdük. Ama bazen de gömmeseydim de onu da saklasaydım diye düşünüyorum :)
Hastahanede Koluna Taktıkları Bileklik
Yaptığı İlk Yolculuğun Bileti
Ultrason fotoğraflarından bir kaçı

     Oğlumun minicik elinin ve ayağının izlerini unutmak olmazdı. Evde hazırladığım malzemelerle çok kolay bir hamur elde edip oğlumun ayağının izini aldım. Sıra eline gelmişti ama izini almak için hamura bastırdığım her defasında mıncıkladığı için bu pek mümkün olmadı.( Hamurun malzemeleri bir fincan un, bir fincan tuz ve yarım fincan su malzemeleri karıştırıp kulak memesi kıvamına getiriyoruz şeklini vermek istediğiniz kaba streç film seriyoruz hamuru koyup düz bir zemin elde ediyoruz. Bebeğinizin ayağına bebe yağı sürüyor ve kalıba bastırıyoruz. Bir kaç gün güneşte kurumasını bekliyoruz. Ben köşesinden hamur yaşken delik açtım kurdele takıp asmak için birde renkli olmasını istediğim için gıda boyası ekledim)

Oğlumun Minicik Ayak İzi

    Ömrün Boyunca Çok Güzel Anıların Olsun Oğlum

28 Mart 2015 Cumartesi

Berkin'in Devri

 

     Bugünlerde her şeye ağlar oldu. Ağlıyor ama yalancıktan, numaradan. Çocukların istediklerini elde etmek için ağlama krizleri sanırım bu aylarda başlıyor ve maalesef biz de yakalandık bu duruma. Önce istediği şeye gözünü dikiyor, elini uzatıyor ve istediği eline verilene kadar ağlıyor. Başta çok sevimli bulmuştuk bu hareketlerini ama hiç de öyle değilmiş.
    Bir de öyle şeyler istiyor ki duvardaki televizyonu, avizeyi en sonda stor perdenin ucundaki boncuklara gözünü dikti. Hopsss !!!  Bu devran böyle gitmez Berkin Efendi. Sen iyi alıştın dedik ve babasıyla bir karar aldık. Böyle giderse bu çocuk her istediği olsun isteyecek, şımaracak en iyisi önünü şimdiden alalım dedik. Ağlarsa ağlasın ne kadar ağlayabilirdi ki elbet susacaktı. Gözlerinden yaşlar akana, kıpkırmızı olana, öksürüklere karışana kadar ağladı. Bizim de yüreğimiz dayanmadı.
    Peteğin üzerine oturdum perdeyi de hizamıza getirdim ve Berkin'in boncuklarla oynamasına izin verdim. İzin mi verdim dedim? Ne izini Berkin ağlaya ağlaya (söke söke) istediğini yaptırdı.
   Sanırım isteklerini ağlayarak yaptıramayacağını öğretmek için biraz daha bekleyecektik. Babasıyla aldığımız kararı da (kısa süreliğine olmasını ümit ederek) şimdilik rafa kaldırıyoruz. 

20 Mart 2015 Cuma

Adet Yerini Bulsun Dedik



     Son bir iki aydır Berkin'in huysuzluğu, eline geçen her şeyi ağzına sokma çabası, ağzından akan salyalar sonunda bir nihayete vardı. Biz kuzumun ilk dişini beklerken iki dişini birden gördük(5 Mart 2015 Perşembe). Artık dişlerimiz de çıktığına göre diş buğdayı yapma vakti gelmiştir.
      İlk dişin çıkışını kutlamak için yapılan diş buğdayı, çocuğun dişlerinin daha sağlam olması , çabuk büyümesi ve rızkının artması niyetiyle yapılan çok eski bir gelenekmiş. Bizde geri kalmayalım bu adetten dedik ve  diş buğdayında kullanılacak çerezleri almak için Eminönü yolunu tuttuk. Aşurelik buğday, ceviz, fındık, badem ve kurutulmuş meyveler aldık. Eve gelip bir gün sonrası için usulüne uygun hazırlayıp ertesi günde adeti yerine getirdik.
    Daha bitmemiş birde diş buğdayından sonra meslek seçmek gerekiyormuş. Bir tepsiye bazı gereçlerden koyup diş çıkaran çocuğun içinden birini seçmesi gerekiyormuş. Eline ilk aldığı şey gelecekte mesleği olacakmış. Yani 7 aylık yavrumun geleceği benim tepsiye koyacaklarımdan ibaret. Ne güzel adetmiş hayatta keşke her şeyi böyle yönlendirebilsek.
      Her anne çocuğunun yüksek mevkilerde olmasını ister.Tabi ki bende. O yüzden bende tepsimize; yazar olması için kalem, okuması için kitap, bilgisayar mühendisliği için mause, aşçılık için çırpıçı, emlakçı olması için anahtar, doktor olsun diye derece, mimar olur belki diye metre koydum ve Berkin'e uzattım ilk aldığı şey kalem oldu. Okuyacak benim oğlum :)
   Geçirdiğimiz bu mutlu gün oğluma ve bize ilerideki zamanlarda hatırlayacağımız güzel bir anı olarak kalacak.

10 Mart 2015 Salı

Ekmek Çıktııı :)


     Katkı maddesi içeren ve doğal olmayan maddelerden yapılmış her türlü gıda maddesi çocuklarımızın sağlığı açısından tehlike arz etmektedir. Çocuklarımıza verdiğimiz her türlü katkı maddesi içeren yiyecekler sağlıklarının bozulmasına, ileride kansere kadar varan sonuçların ortaya çıkması için ortam hazırlamaktadır.
   Çocuklarımıza mümkün olduğunca evde doğal maddelerle kendimiz hazırlayalım. Bize hatırı sayılır bir vakit ve enerji kaybına mâl olacaktır ama evlatlarımızın  ruh ve beden sağlığını güvence altına alacaktır.
   Evde yaptığım bebe bisküvisinden sonra tam buğday unlu bebek ekmeği için kolları sıvadım.

       MALZEMELER
2 su bardağı ılık su
4 su bardağı tam buğday unu
3 yemek kaşığı buğday ruşeymi
3 yemek kaşığı yulaf ezmesi
1 tatlı kaşığı instant maya
3 yemek kaşığı tuzsuz tereyağı

   Ekmek yapma makinesine ılık suyu ve erittiğimiz tereyağını döküyoruz üzerine diğer malzemeleri ekleyip en son instant mayayı ekliyoruz. Makinenin 6.programına ayarlıyoruz 750 gramlık bölümüne getirip 2 .derece kıtır ayarını yaptıktan sonra çalıştırıyoruz. 3 saatlik sürede karıştırıp mayaya getiriyor ve pişiriyor.
   Ekmek yapma makinesi yoksa eğer aynı malzemelerden ele yapışmayacak bir hamur elde edip şekillendirip fırında 170° 40-50 dk pişiriyoruz.
   Miniklere afiyet olsun.



3 Mart 2015 Salı

Organik Bisküvilerimiz

     Berkin'im  için  her şeyin en iyi, en güzeli ve en sağlıklısı olsun istiyorum. Ek gıda yemeye başladığından beri oğluma yarayacak bol vitaminli yiyecekler hazırlamaya çalışıyorum. Mümkün olduğunca hazır gıdalardan, ambalajlı yiyeceklerden uzak tutmaya çalışacağım. Ne kadar geç tanışırsa bu hazır yiyeceklerle onun için o kadar iyi olacak.
     Oğlumun kahvaltısında, bazen de yoğurdunda kullandığım bebe bisküvisini kendim yapmaya karar verdim. Malzemesi az yapımı çok kolay olan bisküvileri gönül rahatlığıyla yediriyorum.

     MALZEMELER
-2 çay bardağı tam buğday unu
-2 çay bardağı pirinç unu
- Yarım çay bardağı irmik
- 4 yemek kaşığı tuzsuz tereyağı
- 3-4 yemek kaşığı ev yoğurdu ( keçi sütünden yaptığım yoğurdu kullandım)
    ---》Bütün malzemeleri karıştırıp çok yumuşak olmayan hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp çatalla şekil veriyoruz. 175° fırında 30 dk pişiriyoruz. Ben günlük kullanımını kolaylaştırmak için pişen bisküvileri robottan geçirip saklama kabında muhafaza ediyorum.