2 Mart 2015 Pazartesi

Berkin'imin Hikayesi

   Eşim ve ben evleneli 1.5 yıl olmuştu. İkimizde çocukları çok sevmemize rağmen ilk bir kaç yılı kendimize ve evliliğimize ayırmak kararı almıştık. Ama evimizin içinde o minicik ayaklarıyla dolaşacak ufaklığın hayalini de hep kurup durduk. Gel zaman git zaman o hayalini kurduğumuz ufaklığı aramızda istiyorduk. Çok geçmeden o güzel haberi aldık. Ve bir erkek bebek bekliyorduk.
   19 Ağustos 2014 Salı günü iki günde bir olan rutin kontrolümüzü olmak için hastahane yolunu tutmuştuk. Doktorumuzun odasına girdiğimizde ufaklık hala gelmek istemiyor mu diye sordu. Sormakta çok da haklıydı çünkü 40+5 haftalık olmuştuk. Ne bir hareket ne bir sancı doğum için hiçbir belirti yoktu. Bebeğim içeride kaldığı her dakika büyümeye devam ediyordu ve benim normal doğum hayalim gerçekleşmeyecek gibiydi.  Doktorumuz bir gün daha bekleyelim eğer bebeğin kendi rızasıyla gelmezse onu sezeryan ile almak durumunda kalabiliriz dedi.
   Çok rahat bir 9 ay geçirmiştim hergün 1.5-2 saat yürüdüm, normal doğumu kolaylaştıracak egzersizler yaptım. Günde 3 litre su içip beslenmeme dikkat ettim vs vs vs... yani kendimi normal doğuma çok hazırladım bu sezeryan olma fikri hiç hoşuma gitmemişti.
   Hastahaneden çıkıp tıpış tıpış evin yolunu tuttuk. Eve geldiğimde bir değişiklik farkettim. Doktorumu aradığımda bunun nişan adını verdikleri doğum belirtisi olduğunu öğrendim. Bunu görmek beni çok sevindirdi hala normal doğum şansım vardı.
   Gece saat 02.00 de bi karın ağrısıyla uyandım. Hiç bir ağrı beni bu kadar mutlu etmemişti. Bu ağrılar oğlumun gelişinin habercisiydi. Evde eşim ve annem vardı. Onları sancılarım arttığı zaman uyandıracaktım, öyle düşünmüştüm taki eşim sesime uyanana kadar. Ne kadar da daha erken sancılarım sıklaşsın sonra gidelim dedimse de çoktan hastahane yolundaydık.
İlk çatı muayenesi sonrası 2cm olan açıklığımla yatış işlemleri başlamıştı. Odamıza girdiğimde nst cihazı ve mavi önlükle hemşireler bizi bekliyordu.
   Sancılarım ara ara girmeye devam ediyordu. Her saat başı doktor gelip çatı muayenesi yapıyor sancılar gittikçe artıyor dayanılmaz bir hal alıyordu. Bu şekilde sabahı ettik. Sabah 09.00 da bir muayene daha. Doktorun çok güzel 8 cm olmuş şuan oğlunun saçlarına dokunuyorum demesiyle bendeki heyecan gittikçe arttı tabi sancılarda. Bir saati de böyle geçirdik suyum gelmediği için bebeğim gelmekte zorlanıyormuş. Doktor odadan herkesin çıkmasını istedi. Suyumu boşaltacağını 5 dakikada bir giren sancının sürekli artacağını söyledi. Ne kadar daha artabilirdi ki bu sancılar derken dahası da varmış. Birde nst cihazını bağladılar ayağa kalkamıyorum yatakta sağa sola kıvranıyorum. Bu oğlumla benim, ikimizin mücadelesiydi. Ben ne kadar sancı çekiyorsam bebeğimde dünyaya gelmek için karnımda mücadele ediyordu. Onun için biraz daha dişimi sıkıp dayanmalıydım. Ikınmaya başlamıştım. Ama bebeğim hala gelemiyordu.
   Doktor odaya geldi bebeğimiz biraz iri daha fazla bekleyip riske giremeyiz acil sezeryana alıyoruz dedi. Odada bir hareketlilik başladı. Hastabakıcılar sedye getirdi hemşirenin biri bebeğimin giyeceği ilk elbiselerini istiyordu.  Sedyeye yatırıldım annem kayın validem ağlamaya başladılar asansör önünde eşimle göz göze geldik ve kapı kapandı.
   İlk defa bir ameliyathaneye giriyordum çok soğuk bi yerdi. Müzik çalıyordu. Doktor son 15 dakikaya giriyoruz diyor herşey o kadar hızlı apar topar oluyordu ki birazdan ameliyat olacaktım ve bunu hiç düşünmemiştim. O an düşündüğüm bebeğimi en son gören ben olacaktım. Herşey yolunda gitseydi doğduğu ilk anını görüp öpüp koklayacaktım. Ameliyat masasına alındım ve iki kez nefes aldıktan sonrasını hatırlamıyorum.
   Gözlerimi açtığımda artık sancım ağrıyan bir yanım yoktu. Başımda, ameliyatımda olan doktorlar  beni tebrik ediyorlardı.Bebeğimi sordum. Boşuna 9 saat sancı çekip kendini yordun neredeyse 3 aylık bir bebek dünyaya getirdin çok güzel bir bebeğin oldu dediler.
   Artık yukarı çıkma vakti gelmişti. Asansörün kapısı açıldığında eşim bıraktığım yerde beni bekliyordu. Görür görmez bebeğimizi sordum.Ayşe bebeğimiz çok güzel dediğini hatırlıyorum. Narkozdan olacak ki sonrasını kesit kesit hatırlıyorum. Odaya getirilmişim, üzerim değiştirilmiş. Ve bebeğimin ağlama sesini duydum hemşire yanıma getirdi boynuma doğru yaklaştırıp bıraktı o an birden susuverdi. Gerisi tarifsiz bir mutluluk.

Doğum kilosu: 4.380 gr
Doğum boyu: 56 cm
Doğum saati: 11:12
Hastahane: Özel Gaziosmanpaşa Hastahanesi

     20.08.2014 tarihinden sonra oğlumun doğumuyla beraber bende yeniden doğdum. Hemde müthiş bir göreve terfi ederek. Anneliğe...
 
    Anne olmak tarifsiz bir mutluluk. Evlat sevdiğinden bir parça. Hayatın anlamı. Yaşam sevinci. En büyük duan. Doğan dünyan.
Berkin'im dünyaya geldi hayat bana güzelleşti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder